top of page

Petrol Endüstrisi İklim Değişikliğinin Yıkıcı Etkilerinden Neredeyse 70 Sene Önce Haberdardı

Güncelleme tarihi: 1 Ara 2024

İklim değişikliği kavramını insanlık ilk olarak ne zaman öğrendi? Bunu nokta atışı bir tespitle bilemiyoruz. Ancak, yaptığım çalışmalarla, iklim değişikliğine dair uyarıların neredeyse 1900’lü yılların başlarına kadar uzandığını önceki bazı yazılarımda ispatlarıyla anlatmıştım.


1911’de, New York’taki ısınmaya dikkat çekiliyor. 1947’de, Kuzey Kutbu’ndaki buzullarda erime görüldüğü anlatılıyor. 1972’de, Büyümenin Sınırları yazılıyor. Yapılan uyarıların arkasında hızlanan büyümenin, gelir artışının ve nüfus artışının yaklaşık 200 yıllık bir hikayesi bulunuyor.


1965’te, dönemin ABD başkanı Lyndon B. Johnson’a gönderilen bir rapor var. Johnson, bu rapora teşekkürünü sunuyor ve bir mesaj yayınlıyor. Rapor, atmosferi kirletenlere yönelik bazı vergilerin getirilmesinden söz ediyor. 1969’da, Richard Nixon’a da bir uyarı yapılıyor. Atmosferdeki karbon miktarının 2000 yılına kadar %25 oranında artacağı ifade ediliyor.


İklim değişikliğinin başrol oyuncuları olan fosil bazlı yakıt üreticileri iklim değişikliğinin etkilerini ne zamandan beri biliyorlar? Olası gelişmelerden 1950’lerde haberdar olduklarını yazılı ispatlar üzerinden anlıyoruz.


1968’de, büyük enerji firmalarının da üyesi olduğu American Petroleum Institute adlı ticaret örgütü, o dönemde Stanford Üniversitesi’ne bağlı bulunan Stanford Research Institute adlı kuruluşa bir araştırma yaptırıyor. Rapor, 1969’da özel olarak American Petroleum Institute için hazırlanıyor ve herhangi bir akademik makalenin yayınlandığı gibi periyodik dergilerde yayınlanmıyor.


American Petroleum Institute için hazırlanan rapora özellikle dikkat çeken, The Center for International Environmental Law (IEL) adlı kuruluşun başındaki Carroll Muffett. 2016’da IEL, rapordan bazı bölümler yayınlıyor. Ayrıca, 1969 tarihli rapor baz alınarak IEL tarafından Smoke and Fumes adlı bir rapor hazırlanıyor ve petrol endüstrisinin ilkim değişikliği ile ilgili farkındalıklarının ne zaman ve nasıl oluştuğu detaylandırılıyor. Smokes and Fumes raporu, fosil bazlı enerji üreten firmalar aleyhine açılan davalarda sıkça kullanılıyor.


Tüm fosil bazlı enerji üreten firmalar içinde Exxon ayrı bir yerde duruyor. Exxon, 1970’lerde bir çalışma ile iklim değişikliğinin olası etkilerini nokta atışı ile tutturuyor. Bugüne kadar ortaya çıkan verilerle Exxon’un yaptırdığı bilimsel çalışmalarda ortaya çıkan sonuçlar birbiriyle son derece uyumlu. Ancak aynı şirket, iklim değişikliğinin reddini anlatanları fonlayarak kendi yaptırdığı çalışmaların bulgularını inkar ettiriyor. Exxon’un hazırlattığı raporun adı “Exxon: The Road Not Taken.”


American Petroleum Institute, iklim değişikliğine ilişkin toplumsal algıyı kendi lehine yönlendirmek amacıyla Smoke and Fumes adlı bir komite kuruyor. Bu komite üzerinden amaç, iklim değişikliğinin olmadığını çeşitli yollarla anlatarak ve birilerine anlattırarak sektörün ekonomik çıkarlarını korumak.


İklim değişikliğine dair geçmişten gelen bilimsel ispatların sayısı çok fazla. Los Angeles, 1950’lerde önemli ölçüde hava kirliliğine maruz kalıyor. California Institute of Technology’den Arie Haagen-Smit tarafından bir çalışma yapılıyor. Havadaki mikroskobik kimyasallar üzerine çalışan Arie Haagen-Smit, hava kirliliğinin nedeninin fosil bazlı yakıtla olduğunu tespit ediyor. Çalışmayı isteyen, Los Angeles Belediyesi.


World Meteorological Organization (WMO) verileri 2023’ün 174 yıllık hava ölçümleri tarihinin en sıcak yılı olduğunu anlatmaktadır. 2014-2023 yılları arasındaki on yıllık dönemde küresel sıcaklık ortalaması, 1850-1900 yılları arasındaki ortalamanın 1.20°C (+/- 0.12) üzerinde gerçekleşmiştir.


WMO verileri, Ocak-Eylül 2024 döneminde küresel sıcaklık ortalamasının endüstri devrimleri öncesindeki dönemin 1.54°C (+/- 0.13) üzerinde olduğunu göstermektedir. Bu veri, 2024’ün hava ölçümlerinin kaydettiği en sıcak yıl olacağına işaret etmektedir.


Veriler ortada. Bilim ortada. Bu kadar net sonuçları inkâr etmek, ancak bu işten fonlananlar tarafından mümkün. Exxon ve American Petroleum Institute örneğinde olduğu gibi.

コメント


© 2025 by Arda Tunca

bottom of page