top of page

Çin: Teknoloji Yatırımlarından Tüketim Teşvikleri Programlarına

Çin’de yıllık enflasyon Aralık 2024’te %0.1 olarak gerçekleşti. Gelişmiş ülkeler Kovid-19 krizi sonrasında yüksek enflasyon sorunuyla karşı karşıya kaldı. Kovid-19 krizinin başladığı 2020’de, Çin’de de enflasyon yükseldi. Ancak, aşağıdaki grafikte de görüldüğü üzere, Euro Bölgesi ve ABD’de görülen ve tehlikeli olarak nitelenecek boyuta ulaşmadı. Bu nedenle, Çin’de enflasyon bir soruna dönüşmedi ve Çin’in enflasyonu düşürmek yönünde bir çabası olmadı.


Yıllık Tüketici Enflasyonu (%) – Çin, ABD, Euro Bölgesi, Japonya

ree

Yukarıdaki veriler tüketici enflasyonunu temsil ediyor. Üretici enflasyonu cephesinde deflasyon yaşanıyor. Aralık 2024’e ait tüketici enflasyonu yıllık olarak %2.3 düştü. Kasım 2024’te de yıllık olarak %2.5 düşmüştü. Çin’de üretici enflasyonu 27 aydır düşüyor.


Çin, talep yetersizliği sorunuyla karşı karşıya. Yetersizliğin Kovid-19 ile ilgili olan nedeni, kabaca iki yıl süren salgının sonlarında da sürdürülen “salgına karşı sıfır tolerans” politikası. Ancak, talep yetersizliğinin Kovid-19 ile ilgili olmayan nedenleri de var. Bunların başında, gayrimenkul piyasasında son üç yılda görülen kriz geliyor.


Çin, teknolojiye ve teknoloji ile ilintili endüstrilere önemli yatırımlar yaptı. Özellikle 2013 sonrasında teknoloji firmalarını hızla büyüttü. Bu sayede, ihracatını önemli ölçüde artırdı. Çin, Ocak-Kasım 2024 döneminde ihracatını bir önceki yılın aynı dönemine göre ABD Doları bazında %5.4 oranında artırdı ve $3.2 trilyon düzeyine ulaştırdı.


Donald Trump’ın 20 Ocak 2025’te göreve başlamasıyla Çin’in ihracattan büyümeye nasıl katkı sunabileceği meçhul. Zira, Trump’ın ABD’nin Çin’den gerçekleştireceği ithalata ilave gümrük vergileri getirmesi söz konusu. İhracat, Çin’de büyümeye 2024’te önemli katkılar sundu.


Aşağıdaki The Financial Times gazetesi grafiğine göre ABD’nin toplam ithalatı içinde Çin’e ait ürünlerin payı düşüyor. Grafikteki veriler, Eylül 2024 itibarıyla geçerli.


ABD’nin İthalatında Çin, Kanada ve Meksika’nın Payı (%)

ree

Grafik – 2 (Kaynak: The Financial Times - https://www.ft.com/content/8b986532-df96-41d0-a13b-72fa7987c9d4)


Çin, geçmiş yıllarda elde ettiği yüksek büyüme oranlarından sonra yıllık %5 oranında büyüyebilmek için talep yetersizliği sorununa çare arıyor.


Çin’in Büyüme Oranları (%)

ree

Büyümeyi desteklemek amacıyla Çin, Eylül 2024’te bazı kararlar açıkladı. Çin Merkez Bankası (PBoC) politika faizini %1.7’den %1.5’e indirdi. Ayrıca, zorunlu karşılık oranları da indirildi. Konut kredilerinde asgari peşinat ödemesi için zorunlu ödeme tutarı gayrimenkul bedellerinin %25’inden %15’e indirildi. Çin’in gayrimenkul sektöründe arz fazlalığı söz konusu. Çin, ayrıca sermaye piyasasını destekleyecek önlemler açıkladı. PBoC, 14 yıl sonra ilk kez gevşek para politikasına yöneldi.


Alınan önlemlere geçtiğimiz günlerde bir yenisi daha eklendi. Kullanılmış araç ve ev aletleri ticareti yapanlara geçen yıl getirilen teşviklerin kapsamı genişletildi ve bazı ürünler eklendi. Düzenlemeye göre, mikro dalga fırınlar, su filtreleri, pilav makinaları, bulaşık makinaları gibi ürünlerin Renminbi (Rmb) 6.000’den düşük fiyatı olanlara %15-20 aralığında teşvik uygulanacak. Tahminlere göre, Rmb81 milyar ($11 milyar) civarında bir teşvik rakamı söz konusu olacak.


Özetle, Çin ekonomisi içeride talep yetersizliği, dışarıda ise Trump’ın gümrük tarifelerini artırma tehdidi ile karşı karşıya. Her iki etken de Çin’in büyüme oranını %5 düzeyinde tutması konusunda engel teşkil ediyor.


Yukarıdaki verilerden yararlanarak başka önemli gelişmelere odaklanalım.


Trump, gümrük tarifeleri tehditlerinin yaınında, Grönland’ı ABD’ye katmaktan, Kanada’yı ABD’nin 51. eyaleti yapmaktan, Panama Kanalı’nı almaktan, Meksika Körfezi’nin adının Amerika Körfezi olarak değiştirilmesi gerektiğinden söz ediyor.


Trump ile adeta eş başkan olarak görev yapacağı izlenimi veren Elon Musk ise, Almanya’nın aşırı sağ partisinin eş başkanı Alice Weidel ile görüşüyor ve İngiltere başbakanı Keir Starmer’ın görevden uzaklaştırılması için çaba harcadığına dair iddialar söz konusu.


Uluslararası siyasetin sertleşeceğine dair tüm göstergeler Trump’ın gümrük tarifeleri tehditlerinin çok daha büyük bir ciddiyetle dikkate alınmasına neden oluyor.


Gümrük tarifelerine dair Trump’ın açıklamaları Çin’in önümüzdeki dönemlere ait büyüme performansının zayıf olacağı düşüncesiyle $/Rmb kurunun yükselmesine neden oldu. Böylece Renminbi, son günlerin gelişmeleri karşısında gördüğü baskıyla 16 ayın en düşük değerine indi. Ancak, uluslararası piyasalarda.


Çin, iç piyasada Renminbi’nin ABD Doları karşısında %2’lik bir aralık dahilinde hareket etmesine izin veriyor. Uluslararası piyasada ise, böyle bir istikrar sağlama şansı yok. Ancak, Çin’in kurda istikrar sağlamak gibi bir amacı bulunuyor. Bu amaçla, Ocak ayında, Hong Kong piyasasında Rmb60 milyarlık ($8.2 milyar) bono satışı gerçekleştirerek piyasadaki Renminbi likiditesini çekeceğini açıkladı. Amaç, Renminbi’nin değerini belli bir düzeyde tutmak.


Aşağıdaki grafikte, kırmızı eğri Çin’in iç piyasasında %2’lik bir aralıkta değer bulan $/Rmb kurunun değişimini temsil etmektedir. Mavi eğri ise, uluslararası piyasadaki $/Rmb kuru dalgalanmalarını göstermektedir.


$/Rmb Kuru Değişimi

ree

Yukarıda anlatılanların sonucu şu: Çin, teknolojiye dayalı sektörlere yatırım yapma önceliğini tüketim harcamalarını desteklemeye kaydırdı. Bunun temel nedeni, geçmişte yapılan gereksiz gayrimenkul ve altyapı yatırımlarının yarattığı deflasyonist ortam.


Çin, Trump’ın ilk kez başkan olduğu 2016’dan bu yana ABD ile ticaret savaşı içinde. Dünya, bu savaşın neden olduğu korumacılık ve sanayi politikaları döneminde.


Ticaret cephesindeki gelişmeler son günlerde para ve sermaye piyasalarında da artan oranda yansıma buluyor. Çin’in kendi ekonomisine verdiği teşvikler, içerideki deflasyonist ortamın ihracat yoluyla dünyaya yayılmasına neden oluyor. Çin, küresel boyutta çok sayıda sektörü fiyatlamada etkisi altına alıyor ve rakiplerini piyasadan adeta siliyor. Bu anlamda, elektrikli araç sektörü çok çarpıcı bir örnek sunuyor.


Küreselleşme sonlandı. Soğuk savaşın başladığı 1947 ile küreselleşmenin bitişi olarak kabul edilen Rusya’nın Ukrayna’ya 2022’de savaş açması sonrasında ortaya çıkan gelişmeleri karşılaştırmak mümkün. Ancak, iki süreç arasında çok önemli bir fark var. Soğuk savaş, ABD’nin başını çektiği ittifak ile etrafını duvarlarla örmüş Sovyetler Birliği gibi kapalı bir rejim ve uyduları arasında cereyan etti. Oysa şimdi, “küreselleşmiş” bir dünyada her yere yayılmış bir Çin var ABD’nin karşısında. Siyasette de, ekonomide de makro ve mikro düzeyde stratejiler oluşturmak çok daha karmaşık formüller ortaya koyuyor.

Yorumlar


© 2025 by Arda Tunca

bottom of page