Krizdeki Almanya
- Arda Tunca
 - 8 Oca
 - 4 dakikada okunur
 
Fransa ve Almanya krizde. Her iki ülkenin de hükümetleri düştü. Önce Fransa’da Barnier, sonra Almanya’da Scholz hükümetleri güven oyu alamadılar. Her iki ülkedeki siyasi krizin ekonomide olumsuz yansımaları bulunuyor. İki ülkenin de henüz 2025 yılı bütçeleri yok.
Avrupa, Büyük Resesyon (2007-09) sonrasında Fransa ve Almanya gibi iki devin dışında kalan ülkelerin (Yunanistan, Portekiz, İspanya, İtalya) krizlerinin etkisinde idi. Şimdi ise, Avrupa Birliği’nin (AB) iki devinin krizinin etkisi altına giriyor. Özellikle Almanya’nın sunduğu veriler kısa sürede çözülemeyecek yapısal sorunlara işaret ediyor.
2024 yılının 3. çeyreğinde hem AB, hem de Euro Bölgesi bir önceki çeyreğe göre %0.4 büyüme oranı kaydetmişti. Fransa’da oran %0.4 iken, Almanya’da %0.1 idi.
Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre ise, AB’de büyüme oranı %1 ve Euro Bölgesi’nde %0.9 olarak gerçekleşti. Fransa’da oran %1.2, Almanya’da ise -%0.3. Almanya, bir önceki yılın aynı dönemine göre 2024’ün ilk çeyreğinde %0.1 ve 2. çeyreğinde de %0.2 oranında küçülmüştü.
Fransa ve Almanya ekonomilerinin toplamı, Euro Bölgesi’nin hemen hemen yarısını, AB’nin ise %40’ını oluşturuyor. Almanya, Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip ve ithalatının kabaca %53’ü AB ülkeleri ile gerçekleşiyor. Avrupa’nın en büyük ekonomisinin krizi diğer Avrupa ülkelerin için de olumsuzluk ifade ediyor.
GSYİH, Cari Fiyatlar (Milyar ABD Doları)  | 2000  | 2010  | 2017  | 2020  | 2021  | 2022  | 2023  | 2024*  | 
Fransa  | 1,362  | 2,648  | 2,588  | 2,646  | 2,968  | 2,799  | 3,053  | 3,174  | 
Almanya  | 1,968  | 3,471  | 3,762  | 3,937  | 4,351  | 4,167  | 4,527  | 4,710  | 
Euro Bölgesi  | 6,525  | 12,784  | 12,825  | 13,229  | 14,886  | 14,388  | 15,683  | 16,370  | 
Avrupa Birliği  | 7,290  | 14,655  | 14,867  | 15,480  | 17,494  | 16,992  | 18,579  | 19,403  | 
Euro Bölgesi İçindeki Pay (%)  | 2000  | 2010  | 2017  | 2020  | 2021  | 2022  | 2023  | 2024*  | 
Fransa  | 20.87  | 20.72  | 20.18  | 20.00  | 19.94  | 19.45  | 19.47  | 19.39  | 
Almanya  | 30.16  | 27.15  | 29.33  | 29.76  | 29.23  | 28.96  | 28.87  | 28.77  | 
Toplam  | 51.02  | 47.87  | 49.51  | 49.76  | 49.17  | 48.41  | 48.33  | 48.16  | 
Avrupa Birliği İçindeki Pay (%)  | 2000  | 2010  | 2017  | 2020  | 2021  | 2022  | 2023  | 2024*  | 
Fransa  | 18.68  | 18.07  | 17.41  | 17.09  | 16.97  | 16.47  | 16.43  | 16.36  | 
Almanya  | 27.00  | 23.68  | 25.30  | 25.43  | 24.87  | 24.52  | 24.37  | 24.27  | 
Toplam  | 45.67  | 41.76  | 42.71  | 42.52  | 41.84  | 40.99  | 40.80  | 40.63  | 
*Tahmin
Almanya, 2023’te de %0.3 oranında küçülme kaydetti. 2024’e ait son çeyrek verileri ekonominin 2024 genelinde büyümediğini ya da düşük oranlı da olsa küçülmüş olduğunu gösterecek. AB ve Euro Bölgesi ülkeleri içinde Almanya’nın olumsuz ekonomik koşulları dikkat çekici bir noktada.
Almanya’nın karşılaştığı temel problemler yüksek enerji fiyatları, yüksek tasarruf oranı ve düşük talep, Çin’de yavaşlamış büyüme oranı ve kamu harcamalarının bugünün olumsuz koşullarında ekonomik canlanmaya destek vermekten uzak olması.
Doğal gaz fiyatları jeopolitik gelişmelerin etkisiyle dünyanın her bölgesinde artış kaydetti. Ancak, bölgesel fiyat seviyeleri karşılaştırıldığında, Avrupa Çin’e ve ABD’ye göre dezavantajlı bir konumda bulunuyor.
Çin, 2023 sonu itibarıyla Almanya’nın ihracat yaptığı ülkeler arasında €97.3 milyar ile %6.2’lik bir paya sahip ve 4. sırada bulunuyordu. Dolayısıyla, Çin ekonomisindeki yavaşlamanın Almanya için önemi var. Bazı Çin firmalarının Avrupa’da, özellikle otomotiv sektöründe Almanya’nın rakibi konumuna gelmiş olması da Almanya için diğer bir olumsuzluk.
Almanya’da hanehalkının harcanabilir gelirinin %11.1’i tasarrufa yönleniyor. Söz konusu oran, diğer gelişmiş ülkelere göre yüksek düzeyde.
Kamu harcamaları cephesinde Almanya, hem diğer gelişmiş ülkelere, hem de Çin’e karşı ekonomiye desteğini çok daha düşük düzeyde kullanıyor. Söz konusu ülkeler grubu ile kıyaslandığında, kamu borcunun gayrisafi milli hasılaya oranı en düşük olan ülke Almanya. Borçluluk düzeyi yükselişinin küresel kırılganlıkları artırmakta olduğu olgusu dışında, Almanya’nın kaynaklarını özellikle altyapı yatırımlarına yönlendirmemiş ve pek çok alanda dışa bağımlılığını artırmış olması ekonomide yapısal sorunlar yaratıyor.

Almanya için stratejik önemi tarihsel boyutta büyük olan otomotiv, kimya ve mühendislikle ilintili çok sayıda sektörde eş anlı bir durma söz konusu.
Yukarıdaki tabloda 2017 yılına yer verilmesinin özel bir nedeni bulunuyor. 2017’de, Almanya’nın sanayi üretimi (inşaat hariç) zirve noktasına ulaşmıştı. O tarihten 2024 yılının 3. çeyreğine ulaşılana kadar sanayi üretimi düzeyi %16 oranında düştü.
Alman kimya endüstrisinin bugünkü üretim düzeyi 2018’e göre %18 oranında gerilemiş durumda. 2016’da 5.7 milyon adet araç üreten otomotiv endüstrisi ise, 2023’ü 4.1 milyon adet araç üretimi ile kapattı. Sektör, 64.000 kişilik işgücü kaybı yaşadı. Bu, otomotiv sektöründeki çalışan sayısının %8’inin işini kaybettiği anlamına geliyor.
Sabit sermaye oluşumuna dair veriler yatırım harcamalarının önemli ölçüde düştüğünü gösteriyor. Makina ve teçhizat yatırımları 2024 yılının 3. çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %5.7 oranında düşüş kaydetti. Firmaların yatırım harcamaları son 20 çeyreğin 12’sinde düştü.
1795’ten bu yana faaliyetlerini sürdüren Meyer Werft adlı gemi inşa şirketi €400 milyonluk kamu kaynakları ile kurtarıldı. Çok sayıda Alman firması Almanya’yı terk ediyor.
Almanya’da bürokrasinin fazlalığı önemli sorunlardan biri. Ancak, düşük verim artışının arkasında nüfusun yaşlanması ve onlarca yıldır altyapı yatırımlarının eksik kalmış olması gibi nedenler var. Bu nedenle, 2005-2021 arasında ülkeyi yönetmiş Angela Merkel ağır eleştiriler altında. Anılarını derlediği ve 2024 yılının sonlarına doğru çıkan kitabı üzerinden eleştirel tartışmalar yapılıyor.
Nüfusun yaşlanması nitelikli iş gücünde azalma anlamına geliyor. Ortaya çıkan işgücü açığının göçmenlerin istihdam edilmesi ve daha geç yaşta emeklilik yöntemleriyle kapatılması bir zorunluluğa dönüşüyor.
German Council of Economic Experts çalışmalarına göre, üretim tesisleri ve sermaye stoğu 1995’ten bu yana yaşlanıyor. Bu şartlar altında gerçekleşen sabit sermaye yatırımları ancak ömrünü tamamlayan sermayenin yenilenmesi görevini görüyor. Bu nedenle, sermaye stoğu net değer itibarıyla artamıyor.
Almanya’nın içinde bulunduğu sorunlar büyük ölçüde yapısal. Bu nedenle, düşen faizlerin sorun çözücü olduğunu düşünmek mümkün değil. Avrupa Merkez Bankası 2024 yılı boyunca faizi dört kez indirerek %4’ten %3’e getirdi. Faiz indirimlerinin 2025’te de bir ölçüde devam edeceği düşünülürse, finansman maliyetleri düşecektir. Ancak, Almanya için konu Avrupa Merkez Bankası’nın atacağı adımların çok ötesinde bir içeriğe sahip.



Yorumlar